
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, ilköğretim ve orta öğretimdeki sınıflara
akıllı tahta uygulaması ve öğrencilere tablet bilgisayarlar dağıtılmasına
ilişkin Fatih Projesi çerçevesinde gereken teknolojik donanımın sadece dışarıdan
alınması değil Türkiye'de üretilmesi konusunda çalışmalar yapıldığını, bu konuyu
Türkiye'de önemli bir üretim potansiyeli gördüklerini kaydetti.
Ali
Babacan, Ankara Sanayi Odası (ASO) Ekim ayı Meclis Toplantısında yaptığı
konuşmada, Fatih Projesine değindi. Projenin ana unsurunun
Türkiye'deki bütün
ilköğretim ve orta öğretim sınıflarına akıllı tahta uygulaması olduğunu belirten
Babacan, bütün eğitim materyallerinin bu akıllı tahtalara yüklenmesi,
öğretmenlerin bu akıllı tahtalar vasıtasıyla görsel olarak derslerini vermesi,
akıllı tahtaların bilgisayar sistemiyle Milli Eğitim Bakanlığının merkezi
kontrol sistemine bağlanması, gerektiğinde sınıflara uzaktan eğitimin aynı anda
verilmesinin projenin bir ayağı olduğunu anlattı.
Projenin bir başka
ayağının ise 5. sınıf ve üstü ilköğretim öğrencileri ile orta öğretimdeki bütün
öğrencilere tablet bilgisayar dağıtılması olduğunu hatırlatan Babacan, eğitimle
ilgili tüm materyallerin bu tablet bilgisayarlara yükleneceğini, öğrencilerin
hem dersi takip edip hem de evde çalışmalarını bu tablet bilgisayarlar yoluyla
yapabileceğini, akıllı tahta ile de tablet bilgisayarın sınıfta iletişim içinde
olabileceğini söyledi.
Babacan, Fatih Projesinin eğitim materyali,
programların oluşturulması, öğretmenlerin eğitimi, okullara fiber optik
kabloların döşenmesi, her sınıfa internet bağlantısı gibi çok kapsamlı bir proje
olduğunu vurguladı.
Proje çerçevesinde gereken akıllı tahta ve tablet
bilgisayar sayısının Türkiye'de önemli bir iç piyasa, iç pazar oluşturacak bir
konu olduğuna işaret eden Babacan, şöyle konuştu:
"Şu anda bütün dünya
devleri ilgisini Türkiye'ye yöneltmiş durumda. 10 milyonun üzerinde bir tablet
bilgisayar denince... iPad dediğimiz cihazların birincisi dünyada 14-15 milyon
tane, ikincisi de bir o kadar satılmış. Dünyadaki satış rakamları düşünüldüğünde
Türkiye'nin tek başına 10 milyonluk pazarı büyük bir pazar. Bunu sadece
dışarıdan alım şeklinde değil, bunun üretiminin Türkiye'de nasıl olabileceğinin
de arayışı içindeyiz. Kurduğumuz bir teknik heyet bu konuda yatırım yapacak
firmalarla ilgili bir teşvik çalışması yapıyor. Türkiye'de bu konuda yatırım
yapacak firmalara devlet olarak ne teşvik verebiliriz?
Ayrı bir ekip bu
işin satın alma prosedürünü çalışıyor. Belli yerlilik oranlarıyla, belli
teknolojik özellikte ürünlerin hangi esaslara göre satın alınması gerektiğini
çalışıyor. Önümüzdeki dönemde bu konuyu Türkiye'de önemli bir üretim potansiyeli
olarak görüyoruz. Özellikle tablet bilgisayarı Türkiye'de üretip bu bölgeye,
dünyaya nasıl satabiliriz'Kendimizin böyle bir iç pazarı olacak. Sadece bunu
alıp kullanan bir ülke olmayalım, bu iş için üretim merkezi olabilir miyiz?
Bunun arayışı içindeyiz."
Babacan, bu konunun Türkiye'nin hedeflediği
yüksek teknoloji, yüksek katma değerli üretim konusunda fırsat olabileceğini
belirterek, "Bu işin içerisinde dünya devleri, en gelişmiş ülkelerin şirketleri
var. Türkiye bu alanda kendine yer açabilir mi? Bir pazar oluşturabilir mi?
Bunun için devlet ne yapabilir? bu konularda arayış içindeyiz" diye
konuştu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder